Cuma, Şubat 17, 2006

Hocalar ile 1000 Saat

Hocalar Türkiye'yi, dünyayı, yaşamı konuşuyorlar. İnsanı tartışıyorlar. Sorulara yanıt verip, pek çok alanda doğru kabul edilen tespitleri masaya yatırıyorlar. Buyrun kulak verelim, hocalar neler konuşuyorlar...

Merkezefendi:Namı değer yunus balığı Aydın Güven Gürkan da vefat etmiş. Bir yaz Akturda , P.S ile Aydın Bey’in denizde kaybolduğu haberini okumuştuk yerel gazetelerden.Yunus Aydın olarak yansımıştı, 4 saat yüzüp geri gelmiş, eşi Serap Aksoyu çok korkutmuştu.

PeyamiSafa:Hatırlıyorum, şöyle deniz sonrası saçları dağılmış komik de bir fotoğrafını koymuşlardı gazeteye, allah rahmet eylesin, aydın bir sosyal demokrattı kendisı....

7-8Hasanpaşa: Televizyonun haber bültenlerine de kou olmuştu o kaybolma. Sayın Gürkan iyi adamdı, özgeciydi. Halkçı Parti, SODEP birleşmesi sonucu oluşan SHP. Ne güzel partimizdi... Enterasandır o partinin bekar yöneticileri hep sanat dünyasından evlilik yaptılar.
Aydın Güven Gürkan - Serap Aksoy
Fikri Sağlar - Serap Gerçek
Ercan Karakaş- Kamile Suat Ebrem (Ar Müjde hanim)
Daha varsa ben bilmiyorum.

Merkezefendi: Sosyal demokratlar da hep iyi yüzücü olur, Sayın Baykal da iyi yüzer. Bir de kel kafalı uzun saçlı (aynen böyle) bir adam vardı iyi yüzen. Tansu Çiller’in partisinden. Neydi o adamın adı?Onu da yüzerken çekmişlerdi. Saçları yılan balığı gibi uzamıştı.

PeyamiSafa: Evet, Esat Kıratoğlu idir bu şahsın adı. Gerçekten bir su yılanı edasında saçları vardır....Sanatçılarla ile birlikte olan politikacılar kervanı için Sosyal Demokrat olmayan şahsiyetlerden de örnek verebiliriz, örneğin Gökberk Ergenekon- Nilüfer.

Merkezefendi: Hocam bir de çiçek sulayan bir adam vardı. Tunceli’li idi galiba? O da soldan, parti falan da değiştirmişti. Kamran diyesim geliyor ama değil.

PeyamiSafa: Kamer Genç’dir hocam bu şahsiyet.

Merkezefendi: Doğrudur hocam. Kamran Genç. Sahi ne oldu Kamran Genç’e? Renkli bir şahsiyetti kendileri. Biraz Mustafa Topaloğlu tadındaydı. Münferit çıkışları olurdu.

PeyamiSafa: Yok hocam, Kamer Genç, Kamran olanın aslı Kamuran İnan’dır ve Bitlis’lidir.

Merkezefendi: Doğru yav. O da Dışişleri’nin köklü simalarındandır. Aslen Bitlisin de köklü aşiretlerindendir. İyi eğitim almıştır. Nazik ve beyefendi bir kişiliği de vardır. Bu arada nedendir bilinmez, Almanyadan gelen topçular (İlyas, Erdal Keşer, ve Galatasaray’ın stoperi bir adam daha vardı, işte onlarla başlayan bir süreçtir) Türkiyede iş yapmış belli katkıları olmuş ve bu katkı giderek artmışken Almanya’dan gelen politikacılar aynı başarıyı gösterememiş, bir iki sezon tutunabilmiş sonra da sanatçılara falan kaçmıştır. ( misal Ercan Karakaş)

Almanyadan Türkiye’ye tabii ki sadece futbolcu ve politikacı gelmedi. 90 lı yıllar Almanya’da büyümüş pop sanatçılarının da Türkiye’de sahne almasına tanık oldu.Örneğin bir Rafet el Roman, dokunaklı şarkıları ile bir anda gönülleri fethetti. Ya da bir Ahmet (sadece Ahmet) şimdi hatırlayamadığım hareketli parçası ile o zamanlarda çok moda olan popon listelerinde boygösterdi. Daha örnek mi? Cehennemden çıkan gelen çılgın türklerden söz eden Cartel (bir numara) ,derrüle şarkısı ile çıkış yapan grup, onun da adını unuttum.Tabii müziğimize Almanya’nın katkıları başka şekilde de oldu. Örneğin bir Rahmi Saltuk vardır ki, Kalan Müzik’e kadar uzanan bir süreçtir onunkisi. Yasaklı olarak gitmiştir Almanya’ya ama sazını bırakmamıştır elinden. Ya da çok daha farklı bir etki Ankaralı Turgut’un “Alman Kızları” şarkısı......Son dönemde müzik alanında olmasa da yine Sibel Kekili gibi başka alanlarda sadece Türkiye ile yetinmeyen Almanya çıkışlı Türkler artık dünyaya damgalarını vurmaya başlamıştır.

PeyamiSafa: İsmi daha çok bir edebiyatçıya yakışacak Rafet el Roman'ı da bu kategoride değerlendirebiliriz....

Merkezefendi: Evet, Rafet El Roman. Sanki Arap dünyasından çıkmış Nobel adayı bir edebiyatçı adı gibi. Ama Herr El Romanın edebiyatçılığı ne yazık ki şarkı sözleri ve soyadı ile sınırlı kalmıştır. Almanya gerçeğini gülünç bir şekilde filmlerine konu eden 20 . yüzyılın en büyük türk komiklerinden Kemal Sunal’ı da burada saygı ile anıyorum. Polizei (Polis, kolluk gücü) filmi ile birçok çelişkiye komik unsur katarak dikkatimizi çekmişti rahmetli sanatçımız.

PeyamiSafa:Polizei ve Kemal Sunal diyince benim aklıma Günter Wallraf gelir. Yıllar önce Türk işçisi kılığına girerek, Türklerin maaruz kaldığı yabancı düşmanlığı, ayrımcılık vs konularda yazdığı "En Alttakiler- Ganz Unten" ile bayağı popüler olmuştu, en azından çocukluğumun Türkiye’sinde...

Merkezefendi: Hocam önemli bir hatırlatma teşekkürler.

Orhan Parnuk: Almanya'dan Karakan vardır bir de: “Karakan, gerçekleri anlatan, söyle bana erçi e dazlaklara naapıcan... defol defol defol defol dazlak gözüm görmesin seni zaten sevmem senin milleti, defol dazlak... büm bum

Merkezefendi: Aha işte o kadar işinin gücünün arasında Sayın Orhan Parnuk da fırsat buldu mu basıyor tuşlara ve yapıyor katkısını ama 7-8Hasanpaşa nikah kıymaktan, halay çekmekten başını kaldıramıyor; ki bilirim bu konulara son derece hakimdir.

7-8Hasanpaşa: Almanya acı vatan konulu sempozyuma on-line katılamadığım içın üzgünüm, dönem kapatıp-açıyoruz, işler çok yoğun. her ne kadar gidip görmesekde bu konuda bir iki kelamda ben edeyim.

Acı vatan Almanya deyince aklıma ilk gelen filmlerden biri yanılmıyorsam Kadır İnanır ve Hülya Koçyığit’in oynadığı "Almanyalı Yarim" filmidir. Türk gençle evlenmek isteyen Alman kıza karşı çıkan ailesinin hikayesi. Aliye Rona, Alman anne rolüyle herkesin nefretini kazanmıştı. Diğer bir film, sanırım 80 öncesi veya 80 li yılların başında , (edit: 1974) yine yanılmıyorsam Sinan Çetin’in çektiği “Otobüs” filmi. ( edit: Tunç Okan’ın filmidir) İş bulmak umuduyla kaçak yoldan Almanya’ya (edit Almanya'ya götürülme vaadiyle kandırılıp, İsveç'te Stockholm’de bir meydana bırakılış) giden Türklerin hikayesi. Kaçak, iş bulamayan Tuncel Kurtiz filmin trajik sonunda, şehrin meydanındaki havuzun başında çömelir vaziyette donar ve havuza düşer, oradan geçenler aldırmaz bile.

Merkezefendi:
Bakın kendileri derinlemesine bilgi sahibidirler ama yine bir açılışları varmış o nedenle meşguller.

7-8Hasanpaşa:
Almanya’daki başarılı iş adamı Vural Öğer ise zamanında Gönül Yazar’la çok cima etmiş,Gönül Yazar hafta sonları Almanya’ya her gidişinde çekmecelerde başka hatunlara ait don/sütyen bulurmuş.

Orhan Parnuk: Almanya deyince hep aklıma” oh hans dü bist mein lokomotiv” hikayesi geliyor. Gençliğimizde az seyretmedik uyduruk Alman pornolarını. Seksi ,domuz ahırında icra etmek nasip olmadı bugüne dek ama o filmlerde gördüğümüz tüm temel porno ilkelerini hayatımızda kullandık. Alman porno kategorilerini tamamlayamadık bir tek. O da Türk olmamızdan, kültürel baskılardan kaynaklanıyor. Ben Almanlar’ın kültürümüze katkılarını Almancı’larla sınırlamamamız gerektiğini düşünüyorum, tam da bu nedenlerle. İşte yine bir Karakan şarkısı geliyor. Almanya'dan arabayla gelmenin zorluklarına değinmişler. Süper bir şarkıdır:

her sene gibi yine geldi başımıza.izin zamanında yaşanan bu tatlı bela tatile gideceğiz.tüm aile'ce, tabii ki canlı varırsak memlekete.aslında babam iyi şöfördur.ama ara sıra dalıp gidiyor direksiyon başındaya baba çek kenara, bir saat bile olsa yat iştirahata,tabiiki bizimki buna kulak aşmaz.sis ve ayaz fakat babam yine son gaz.arabanın içinde hediye dolu.stereo müzik seti. kot pantalonu.her türlü kremler ve daha daha neler.bu kadar hediyeyi kime vereceklerve bu kadar yiyeceği kim yiyecek.torbalarla çörek ve börek.taze pide sucuk tulumba tatlısıdüpe düz yolda aç kalma paranoyası.benden bu kadar ikinci bölümde sıra kabus kerim'de anlatsında dinle

dayan dostum yolun daha çok.kapıkule'ye kadar uyumak yok.yok yok yok yolun daha çok.çok çok sana uyumak yok.arka arkaya olduk on araba.24 saat geçtı vardık yarı yola.burası yugoslavya heyecan ve macera.üçkağıtçi dolu hani bana para."komşu bana para ver deutschmark olsunüstüne bir de marlboro yüzlük olsun"konvoyu kaybettik yalnız kaldık.yetişiriz demiştik ilk kazayı yaptık.paldır küldür çıktık dışarıya arabadan.dakikası olmadı bindirdiler arkadan"önüne bak kardeşim yoksa kör musun?yanına gelirsem gününü görürsün"sinirlenme amca yok bu işin $akası,manisali ne de olsa bozulmasın kafasıbabam çekti parka tam be$ kı$iyizderin uyumuyoruz yoksa ayvayı yeriz.geri döneriz varmadan kapıkule'ye,soyulursak keriz gibi gündüz gözüylebulgaristan'dan basıpta geçelim.memlekete varıp orda dinlenelim.dayan dostum yolun daha çok.kapıkule'ye kadar uyumak yok.yok yok yok yolun daha çok.çok çok sana uyumak yok.gel efendim gel gel gel.kurbanın olam gel gel gel efendimgel gel gel sultanım ol gel gel.üç gün boyunca çile dert ve üzüntü.nihayet sonunda kapıkule göründü.sınır kapısında uzunca bir sırabinlerce araba pişiyor sıcakta.triptik almak için sıraya girdik.ezildik itildik saatlerce bekledik.sonunda yanlı$ gi$e olduğunu farkettik.yapma memur amca canımız çıktı yoldainan bana seneye doğru yerde bekleyeceğim.kurban olam yol ver geçem *hele $ükür vardık memlekete sağ salım.bakın görün nedir benim halim.nelere katlandık neleri çektikdört hafta için bütün bu rezillik.sevgilim bekliyor kendini tutamıyorbozuk müslük gibi gözya$ları akıyor.eğlenip güleceğiz ah bol bolgurbetlerden geriye dönüşlerim ol *nihayet kavu$tuk al sana hediyenikoca sene çalıştık hak ettik tatili.dayan dostum yolun daha çokkapıkule'ye kadar uyumak yokyok yok yok yolun daha çokçok çok sana uyumak yok
......”


7-8Hasanpaşa: Ben müsadenizle müzikten spor ve politika konusuna geri döneceğim, 7 numara Uğur Tütüneker’i hepimiz hatırlarız, Derwal ve Mustafa Denizli’nin Galatasaray’ından. İyi topçuydu ama teknik adam olarak aynı muvaffakiyeti gösteremedi. Sonra Ümit Davala’dan Ümit Karan’a, İlhan Mansız’dan Deniz Barış’a, Erol Bulut’tan Tayfun Korkut’a, Erhan Albayrak’a kadar Almanya’da yetişen nice yetenek. Başka branşlarda yok mu? Elbette var, demir yumruk Sinan Şamil Şam var bildiğim kadarıyla, sonra geçenlerde maçında kavga çıkan bir boksör daha olacak amma hatırlayamadım.

Geçiyorum politikaya, parlemento tarafından verilen Miles & Miles kartında biriken puanları şahsi işlerinde utanmadan kullanıp, bu durum ortaya çıkıncada istifa etmek durumunda kalan ve en son Orhan Pamuk duruşmasında Pamuk’a destek için geldiği mahkeme önünde tartaklanan yeşil Cem Özdemir, sonrasında edebiyatçı babasının beyazlamış olmakla birlikte geniş hacimli gür saçlarına rağmen kendi saçları iyice dökülmüş, bir kaç tel ya örtüyor ya örtmüyor, Avrupa Birliği meselelerinde sık sık demeç veren yine yanılmıyorsam aynı zamanda da Avrupa Parlementosu üyesi, Demirtaş Ceyhun’un oğlu, 3.yolcu , sosyal demokrat Ozan Ceyhun. Sürgünde İslam cumhuriyetinin halifesi Cemalettin Kaplan, oğlu Metin Kaplan.


3 yorum:

Adsız dedi ki...

bir tane almanya aci vatan filmi daha vardi, adini hatirlamiyorum. sener sen ve ilyas salmanin, sener sen koydeki gencleri almanyaya goturuyorum diye kandirarak para topluyor, cocuklari kamyonun arkasina doldurup ustlerini ortuyordu. sonra ara sira yolda durup kopek gibi ses cikariyor, garip garip konususyordu (sinirdan gecme taklidi), ama en son gencleri istanbulda birakmisti kamyonun arkasinda.

Adsız dedi ki...

Biz gencligimizde Ugur Tutuneker'i pek begenirdik. Kendisine laf ettirmem...

Deniz dedi ki...

Aaaa hani Saban Almanya'da? Hans GmbH'nin Sabah GmbH olasiyla, Hans'in alman is arkadaslariyla Heil Hitler diye selamlasmasiyla, Saban'in para kazandikca Alman patronuna ev temizletmesiyle, adana kebabini 'Alaman gavurlarina' yedirip de acisindan gotleri patlasin demesiyle ve herseyiyle bir 'Alamanci' saheseridir Saban Almanya'da, Hocalar'in bir izlemesi, hatta goruslerini bizimle paylasmasi sarttir, benim de kult filmimdir ayrica.