Salı, Ağustos 30, 2005

Kralların Atları Yüklerinin Sorumluluğunu Bilir!


Hocalar, hocaları sever. Tartışılmaz bir gerçek bu. Robert Plant, Fenerbahçe'yi tutmasa da hocalardan sayılır. Led Zeppelin ile yıllar yılı müzik piyasasını zenginleştirmek için çalıştı didindi. Şimdi son albümü dinliyorum. "Hey güzel abim be, biz seni seviyoruz" diyorum içimden. Süper bir albüm falan değil belki ama bir güzellik var, neresinden kaynaklandığını bilemediğim bir güzellik. Basit bir güzellik. İnsanın içini saran bir güzellik.

Belki biz kartladık, eski günleri anmak için güzel bir fırsat diye düşünüp üzerine düşüyoruz böyle hocaların yeni çalışmalarının. Belki ön yargılı yaklaşıyoruz, başkalarını dinlerken yenilik istiyoruz; bu adamlara gelince "yürrü be koçum" diyoruz. Olabilir. İtiraz edecek halim yok. Evet, yaşımız aldı yürüdü. Belki hala bir rock bara gidip headbang yapma potansiyelimiz var ama bunu yaparken bile çok deneyimli olduğumuz belli oluyor. Hatırlıyorum, Kaş'ta Mavi'de tek ayağım sakat, tek ayak üstünde zıplıyorum. Gençler iki ayak üzerinde bu performansı sergileyemiyorlar. Rage Against çalıyor, ben coşuyorum. Red Hot çalıyor, ben coşuyorum. Led Zeppelin çalıyor ben zıplıyorum. Ama dördüncü şarkı geldiğinde yoruluyorum, suçu müziğe atıyorum. İşte o an biramı içip ara gazı için tekilamı kafaya dikerken Robert Plant'in son albümündeki gibi bir his yaşıyorum. Kısa süreli celallenmeler ve ardından gelen bilge dinginlik. İşte belki bu yüzden sevdim bu albümü. Hem enerjimizi hem de olgunluğumuzu "bir potada" erittiği için...

Şimdi All the King's Horses çalıyor. Sakin, huzurlu. Sigara yaktım. Sanırım Rock 'n Coke'a bilet almamamın nedeni bu. Yatıştım ben biraz. Kralların Atları gibi, bilge ve sakin bir hayat istiyorum. Üzerinde taşıdığı yükün sorumluluğunu bilen bir sakinlik. Arada bir Robert Plant hoca gibi coşmak güzel ama hayatın genel akışını azgınca bir coşkuyla değil, sakin ve huzurlu bir coşkuyla geçirmek istiyorum. Netekim, Hocalar sorumluluğunu bilen genelde sakin ama arada bir delirip durulan kişiler. Önemli olan deliliği kontrol altına alabilmek. Robert Plant yapmış. Biz de yapabiliriz. Kafa karışıklığımız işte delicesine bir coşku ile sorumlu bir sakinlik arasındaki gerilimden kaynaklanıyor. Tez var Anti-tez var eh o zaman neden Robert Plant gibi sentezlemeyelim?

Hiç yorum yok: