Perşembe, Eylül 24, 2009

Maç Sakarya'da İzlenir

Fenerbahçe'nin maçlarını Sakarya caddesinde seyrediyorum. Hafta içi, UEFA maçları ise biraz sıkıntılı, her zaman Sakarya'da izlemek mümkün olamıyor ne yazık ki.

Geçen Fenerbahçe - Sion maçını eve yakın olsun diye bizim oralarda bir pastanede seyretmek zorunda kaldım. Bir kere limonata ve çay ile maç seyredilmiyormuş onu gördüm. İkincisi pastane kılıklı yerlerde bir maç izleme adabı oluşmamış onu farkettim...

Mekan şu şekilde : Uzun ince bir terasa kocaman masa ve koltukları dizmişler, ileriye bir perde kurmuşlar, ortada da bir koridor oluşturmuşlar. Garsonlar vızır vızır, hatlarında birbirleri ile yarışan dolmuşlar gibi koridorda gidip geliyorlar. Bir saniye eksik olmuyor a.k garsonları perdenin önünden. Ulan ne bitmez servismiş yahu, getirdiğiniz de çay, limonata, pasta börek, nedir yani abi... Yanımda kayınpeder olmasa saydıracam heriflere, ama kayınpeder garsonları tanıyor, ayıp olmasın filan diyorum... Benden başka da rahatsız olan yok gibi, nasıl iş anlamıyorum... Garson orta sahada oynamaya devam ediyor, ulan diyorum bari dk. 70 olsa da kurt hoca Daum, garsonu çıkarsa yerine, razıyım, Selçuk Şahin’i soksa... Gerçi ortadaki garsonlar o kadar fazla ki, üç oyuncu değişikliği bile kurtarmaz bizim maçı... Maç 2-0 galibiyetimiz ile sona eriyor... En son dayanamıyorum, garsona “ Hocam, helal olsun, Gökhan Gönül bile senin kadar gidip gelmedi” diyorum... Garson pis pis sırıtıyor, farklı frekanslarda olduğumuz belli, sanki herife sempatiklik yapıyormuşum gibi “ Abi, görevimiz diyor”... “Senin ta a.k “ diyorum içimden...

Hiç yorum yok: